9 Nisan 2012 Pazartesi

Sizleri çok seviyorum...

Çok değerli arkadaşım, manevi kardeşim, dostum, sırdaşım Fikri TIRPAN...Seni son yolculuğuna uğurladık...Allah'tan Rahmet kederli ailesine sabırlar dilerim.
Kendisi bilindiği gibi uzun zamandır bu illet hastalığının pençesinde idi. Çok savaştık, çok mücadeleler verdik, gayret ettik ama başaramadık. Başta ailesi ve kardeşleri olmak üzere , sevenleri, arkadaşları, dostları onunla birlikte hep beraber hastalığını yenmeye azim gösterdik ama olmadı...Derler ya "ALLAH " sevenini erken alırmış...Öyle de oldu...Yapacak hiç bir şeyimiz yok malesef...
Aramızdan ayrılalı henüz çok erken oldu. Fakat bizler de bu yaşamın içinde var oluyoruz. Üzüleceğiz, sevineceğiz, paylaşacağız. Anılarla geçmişi canlandıracağız. Onu unutmamak için, gönlümüzde yaşatmak için sahip olduğu değerlere bizler de önem vererek vazifemizi yerine getireceğiz. Buna inanıyorum...
İnsanlar bu yaşamdan kopup ikinci bir döneme geçtiklerinde, sürdürebildiği ilk yaşamında acı, tatlı, iyi, kötü bir çok sırlarını da kendileriyle birlikte götürmüştür. Fakat, değerli dostumun yaşamı boyunca o kadar çok sırları vardı ki...Bunları sizinle burada paylaşmam mümkün değil...Ancak, kendisiyle birlikte tüm bu sırlar ve anılar da beraberinde gitti...
Anılar, evet sadece güzel anılarla anılacaktır. Bundan da hiç şüphem yok...Herkesin kendisiyle birlikte olduğu, geçirdikleri, paylaştıkları o güzel zamanlar hep anı olarak bizlerde kalacaktır. Sırlarımızda öyle...
Değerli kardeşim için hayat bir oyundu. Son nefesine kadar da bu oyunun içinde yer aldı. Onun için insanlık, sevgi ve saygı, doğa, çevre, yaptığı iş, görev, Ailesi, sevdikleri, arkadaşları, dostları, kardeşleri, öğrencileri kısacası bu oyunun içinde yer alan her şey, her kes birer parçaydı. Bir film, kurgu yaptı...Çekti, oynadı ve bu filmi bitirdi...
Son zamanlarda, çok şeyler hissetti...Kendisi çok acı çekiyordu...Herkesi çok düşünüyordu. İnanın kendisini bu kadar düşünmüyordu. Gerçekten etrafında sevenleri ona gönül verenleri çoktu. Bu da kendisini rahatsız ediyordu. Niye mi? Çünkü kimsenin üzülmesini, acı çekmesini, duygulanmasını , kendisine acımalarını istemiyordu. Bu sebeble sondan bir önceki oyununu oynadı...Başarılı oldu mu olmadı mı bilemiyorum ama çevresindeki bir çok kişiye mesajını vermiş oldu. " Ben den nefret edin...Bana acımayın...Yanımda olmayın..." Bu oyunun içinde bilerek ben de vardım...Bu durum öyle kolay alışabilecek bir şey değildi...Kendisini böyle kabullenmemiz imkansızdı. Çünkü bizler, tanıyanlar onu çok iyi anlayabiliyorduk. İçimizde anlayamayanlar da olabilirdi. Bu davranışından dolayı, üzülenler, nefret edenler olabilirdi...
İşte burada itiraf ediyorum...Bu bir oyundu ve bizlerde, yakınındaki kişiler dahil bu oyunun içinde yer aldık...
Son oyununu yolculuğun sonunda oynadı.Bizleri, sevenlerini bırakıp gitti...Ben onu çok özleyeceğim...O benim 46 yıllık biricik manevi kardeşim ve dostumdu. Efendiliği, dürüstlüğü, kişiliği, yapısı, davranışları, üslubu, hareket ve tavırları, yaşamı benim ve onu tanıyanlar için tartışılamaz...Bizler onu biliyoruz ve çok seviyoruz. Zannediyorum bizi kendisinden soğutmak için ne yaptıysa da bunda başarılı olamadı.
Değerli kardeşim "Fikri TIRPAN "...Allah Rahmet eylesin...Nur içinde yat...Mekanın Cennet olsun...Sen her zaman kalbimizde birlikte yaşayacaksın...Seni Özleyeceğiz...

Manevi kardeşin ve dostun,

Ergun Oskay

10-04-2012









Hiç yorum yok:

Yorum Gönder