9 Nisan 2012 Pazartesi

"Veda " mesajıdır.

"Fikri TIRPAN" Öğretmeninizin kaleme aldığı ve sizler için yazmış olduğu veda satırlarıdır.Allah Rahmet eylesin...Mekanı cennet olsun... 


Sevgili Öğrenciler,
Sizleri tanıdığıma çok memnun oldum. İyi ki doğdunuz; iyi ki varsınız!.. İyi ki sınıfıma gelmişsiniz; iyi ki kesişmişiz, hayatlarımızın bir yerlerinde yollarımız… İyi ki tanımış, iyi ki emek verebilmişim sizlere!
Çocuklar melek doğar! Gözlerimiz gördüklerini algılayabildiğinde; kulaklarımız duyduklarını anlamlandırabildiğinde başlar biz insanlar için iyi- kötü yargısı.
Gözlerimizi dünyaya açmamızla birlikte başlar öğrenme sürecimiz. Ve hep sürer; demir almak günü gelinceye dek, bu limandan! Gördüklerimizden, duyduklarımızdan, yaşadıklarımızdan, okuduklarımızdan öğreniriz: İyiyi de kötüyü de… Her şeyi öğreniriz.
İşte “bir melek” olarak doğan insanı “iyi ya da kötü” yapan şey; bu sürecin akabinde yapılan ya da yapılamayanlardır. Eğer duyu organlarımıza gelen verileri fark eder, doğru algılar, anlamlandırır ve bilgi dağarcığımıza kaydedersek… Merak eder ve sorgularsak… Kültürel değerlerin, mantığın ve kalbin süzgecinden geçirirsek… Ve bunlardan yapacağımız çıkarımları davranışlarımıza yansıtabilirsek… Yaşanmışlıklardan da ders çıkarır, davranışlarımızı geliştirebilirsek “iyi insan” oluruz.
Herkes bilir bir ağacın, bir kelebeğin nasıl öldürülebileceğini: Ama çok az kişinin kalbi dayanabilir caniliğe!.. Herkes bilir en ağır küfürlerin nasıl edileceğini: Ama istendik davranışlar geliştirebilen hiç kimse o küfürleri ağzına almaz, aklına bile getirmez… Herkes bilir saygısızlığın nasıl yapılacağını. Kavgayı, kıskançlığı, kalp kırmayı herkes bilir. Ama kalbinin sesini dinleyebilen hiç kimse yapmaz bunları!
İşte sizleri bu yüzden çok seviyorum! Sizler iyi insan olmayı tercih ettiniz ve hep iyi davranışlar edindiniz. Ve böyle de devam edeceğinize; davranışlarınızı hep iyiliklerden, sevgiden, barıştan yana geliştireceğinize yürekten inanıyorum.
Bilmelisiniz ki okul ve hayatta başarılı olabilmeniz de edineceğiniz doğru davranışlar / alışkanlıklarla mümkündür. İşte bu yüzden:
a) Bugünün işini yarına bırakmamayı;
b) Kitap okumayı;
c) Sorumluluklarını;
d) Sana değer veren tecrübeli insanların sözlerini dinlemeyi;
e) Öğrenmek için çaba sarf etmeyi;
f) Öğrendiklerini sorgulamayı;
g) Vücudumuzun besinlerin içeriğini alıp; işe yaramaz, zararlı posasını attığı gibi: Edindiğin bilgileri ve tanıdığın insanları akıl, ahlak ve sevgi süzgecinden geçirebilmeyi… Sana zararı dokunacak, seni kötü yollara sürükleyebilecekleri aklından, kalbinden ve hayatından atabilmeyi;
h) Sizleri seven, hayatına değer katan herkesi ve her şeyi sevebilmeyi, unutmamayı…
İşte bütün bunları bir alışkanlık, birer davranış haline getirebilmelisiniz.
Bir şey daha! Tanrı evrende hiçbir şeyi gereksiz yaratmamış. Her şey bir düzenin parçası, zincirin bir halkası. Dünya’da hayatın sürebilmesi için her şey ve herkesin hayati görevleri var. Her şey ve herkes kapsama alanına yarar sağlamalı. Güneş, su, taş, toprak, madenler; bitkiler, hayvanlar… Hepsi de rollerini yerine getiriyor. Görevlerini yapmayanlar maalesef sadece insanlardan çıkıyor! Sümüklüböceğin bile iz bıraktığı şu dünyada insanların boşa zaman harcayabilmesi ne acı!
Lütfen görevlerinizi, sorumluluklarınızı ve haklarınızı biliniz. Bunları hiç aklınızdan çıkarmayınız ve hayatınız boyunca uygulayınız. Hep kendinizle yarışınız: Her akşam yatağınıza yattığınızda, sizlere değer katan yeni şeyler öğrenmiş olunuz… Sizleri mutlu edecek iyi şeyler yapmış olunuz!
Canlarım benim!
Acı- tatlı geçen yıllarımız sonrasında beni hep iyi hallerimle hatırlayınız. Beni unutmayınız ve sevmeye devam ediniz. Çünkü ben de öyle yapacağım: Sizleri ve arkadaşlarınızı hiç unutmayacağım ve hep seveceğim.
Hoşça kalın ya da güle- güle… Her neyse! Tüm güzellikler hep sizlerin olsun. Hayat hep gülümsesin sizlere Yolunuz açık olsun meleklerim!
Öğretmeniniz,

Fikri TIRPAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder